İnsanın ana yaşam görevidir hayatta kalmak, yaşamak. Nesiller boyu bu doğrultuda odaklandıkça daha uzun, kaliteli, dolayısıyla da mümkün olduğunca sağlıklı bir yaşam arayışında olduk. Bu yaşam yolculuğunun en eski paydaşlarından biridir yoga. Yoga, onlarca didaktik tanımına rastlayabileceğiniz kadim bir öğreti. Büyük ustaların sıklıkla belirttiği gibi de aslında tanımlanmaya çalıştıkça kıymeti de biraz azalmakta. Yazımızın penceresinden baktığımızda ise yogaya bir çeşit yaşam sanatı diyebiliriz.
Yoga deyince yine beraber bahsetmeden geçemeyeceğimiz bir durum, hal var ki o da meditasyon. Çok yüzeysel olarak sürekliliği korunabilen odaklanma hali diyebiliriz meditasyon için. Farkındalık keza, yine modern hayatımıza giren çok popüler bir kelime. Yaşamın her anında ihtiyacımız olan bir yeti farkındalık ve fakat aslında çok eski bir yol olan yoga ve meditasyondan doğma.
Daha marketing bir versiyonu. Yoga dedik, meditasyon dedik, farkındalıktan bahsettik, bunlarla birlikte çok önemli bir konu daha var ki o da nefes. Hayatımızı başlatan ve sonlandıran nefes. Günümüzde kadim nefes çalışmalarının modern versiyonları bilimsel olarak devam ettirilmekte. Nefesin keşfi önemsenmekte. Hayat kalitemizi ve bunun sonucunda sağlımızı bozan, kimi kendi yanlış seçimlerimiz, kimi modern hayatın bize dayatması pek çok uyaran mevcut.
Zihni, binlerce borudan oluşan devasa bir düzenek gibi düşünelim. Bu uyaranlar o hatlarda dolaşmaya başlıyor, önce küçük tortular, sonra zamanla büyüyen pislikler ve en sonunda da sistemi neredeyse tamamen işlemez hale getiren tıkanıklıklara sebep oluyorlar. Önce doğru düşünemiyoruz, sonra gereksiz binen bu yüklerle sağlığımızı kaybediyoruz. Günümüzde yoga denince akla gelen, özellikle de batıda postür yogası diyebileceğimiz modern yogadır. Özellikle de internetin yayılmasıyla paylaşılan estetik yoga asanaları, büyük kitlelerce tanınmaya başlayan modern yoga ekollerinden insanları etkilemekte. Bir kesim için bu etkileşim yoganın içini bir miktar boşaltsa da bu aslında biraz sakin bakıldığında yersiz bir endişe çünkü yoganın böyle bir koruyuculuğa ihtiyacı yok.
Yoga canlı bir organizma gibi ve uyum sağlama özelliği olan bir öğreti. Bu sebeple binlerce yıllık yazıtlardan bu yana kaybolup gitmemiş, gelişmiş, evrilmiş, adapte olmuş, çünkü doğrudan insana dair ve zamanın ötesinde. Yogaya herhangi bir kapısından girdiğimizde öyle bir deryaya açılıyoruz ki zaten zamanla diğer unsurları da bize doğal olarak nufuz ediyor, ötesini araştırma isteği geliyor, resim zamanla tamamlanıyor. Yogaya dair yüz yıllar öncesindeki kaynaklarda dahi insanın nasıl daha sağlıklı besleneceği, topluma adapte olacağı ve kaliteli (zihinsel-fiziksel) bir yaşam sürebileceğinin yöntemleri açıklanmış. İnsana dair sonradan kabul görecek genel geçer pek çok yönelme ve kaçınmadan bahsedilmiş. Yine bu yazıtlarda sıklıkla görüyoruz ki aslında bizi çevreleyen, zihnimizin önem verdiği, hayatımız dediğimiz şey ve içinde kendimizi konumlandırdığımız etiketler tamamen gerçek dışı.
Bu kaynaklardan bin yıl sonra dahi bunu anlatan ve gişe rekorları kıran filmler çekiliyor. Eski yöntemlerin bir kısmı modern yaşamda gülünç gelse de büyük bir kısmı zamanın ötesinde. Düşünmeye başlamasıyla birlikte yaşadığı dönemden bağımsız olarak yukarda bahsettiğimiz uyaranlar insan zihnini bulandırmaya, yönlendirmeye, kararlar almaya ve bu kararların sonuçlarıyla sonucu olmayan bir mücadeleye yönlendiriyor. Modern yaşamın bu kadar yıpratıcı dinamiklerinde fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam için nefes farkındalığı, meditasyon, düzenli ve disiplinli bir yoga uygulaması yabana atılmamalı. Ön yargısız bir